Küllerinden yeniden hayat bulan bilge Zümrüdü Anka kuşunun hikayesi ( Simurg)

Küllerinden yeniden hayat bulan bilge Zümrüdü Anka kuşunun hikayesi ( Simurg)

Bir efsaneye göre kuşların efendisi olan Zümrüdü Anka kuşu bilgi ağacının dallarında yaşarmış. Bütün kuşlar onun yüceliğine itaat eder ve ona inanırmış. Kuşların başlarına kötü bir şey geldiğinde Zümrüdü Anka diğer adıyla Simurgun onlara yardım edeceğine inanırlarmış. Simurg öyle yüce bir kuşmuş ki ne zaman öleceğini bilen tek kuşmuş. Öleceğini anlayan Simurg kuru dallardan güneşin karşısında bir yuva yapar ve o yuvada güneşi beklermiş. Güneş tüm asaletiyle yüce dağların arasından çıktığında bütün ateşini bu dallara verir dallarda kuşkusuz bu ateşe dayanamaz ve alev almaya başlarmış. Sevgili okuyucularım zannederim ki Zümrüdü Ankanın kendini öldürdüğünü düşünüyorsunuz ancak pek yanılıyorsunuz.  Zümrüdü Anka o alevlerin arasında cayır cayır yanar ve zarif bedeni kül olurmuş ancak o küllerinden yeniden hayat bulur ve eskisinden daha kuvvetli olurmuş. Yeniden doğmak için kül olmaya razı gelecek kadar güçlü bir kuşmuş. Günlerden bir gün dünyada ki kuşların başına kötü bir olay gelmiş ve kuşlar Zümrüdü Anka kuşunu beklemeye koyulmuş. Ancak uzun süre beklemelerine rağmen bekledikleri yardım gelmemiş. Tam umutlarını yitirdikleri anda gökten bu güne kadar görmedikleri güzellikte bir tüy düşmüş bu Zümrüdü Ankanın tüyüymüş. Bunu gören dünyadaki tüm kuşlar Zümrüdü Ankanın yanına gitmeye karar vermiş ancak bir sorun varmış. Zümrüdü anka dünyanın en heybetli dağı olan bulutların üstüne uzanan kaf dağında yaşarmış ve o dağa ulaşmak için 7 dipsiz ve geçilmesi epey zor vadiden geçmek zorundalarmış. Bu vadiler:  İrade, aşk, cehalet, inançsızlık, yalnızlık, dedikodu, ben vadileriymiş. Ve dünyadaki bütün kuşlar koyulmuş yola...

İrade vadisinden geçmişler önce istedikleri her şeye sahip olabilecekleri vadiye zevki sefa içinde yaşayabilirler bu vadide. Bazı kuşlar teker teker düşmüş vadinin sonsuzluğuna zira nefse hakim olamamışlar.

Kalan kuşlar aşk vadisinden uçmaya başlamış. Çoğu aşık olur oradaki her şeye bu öyle bir aşktır ki devam edemezler yollarında ve konarlar aşk vadisinin dallarına.

Kuşlar devam eder yollarına cehalet vadisine gelmişlerdir nihayet. Bazı kuşlar bu vadideki her şeyi çok severler farklı nesneleri bile anlamak öğrenmek istemezler ve usulca unutlar neden yola çıktıklarını hatta Simurgu bile.

Nihayet yol azalmışmıştır sıra inançsızlık vadisidir. Bu vadide büyük bir umutsuzluk kaplar tüm kuşların yüreğini. Öyleki düşünürler Simurgu bulsalar dahi ne olcak ki ? Ne değişicek hayatlarında Simurg efendileri onlara yardım edecek mi ki ? Çoğu kuş tüm ümidini inancını yitirir ve ilerleyemez

5. vadiye gelir kalan kuşlar bu vadi Yalnızlık vadisidir. Bu vadiye girer girmez hiçbir kuş birbirini göremez. Tek başlarına olduklarını hissederler. Yollarını tek başlarına bulmaya ve tek başlarına hayatta kalmaya çalışırlar. Sahi hiç düşünmezler mi tüm kuşların birlikte aynı amaca uçtuklarını ?

Dedikodu vadisine gelmişleridir ancak bir gariplik vardır bu vadide. Her yerde fısıltılar duyulur. Fısıltıların arasında en arkadaki kuş bir ses duyar anka kuşu hakkında ve bunu önündeki kuşa söyler. Her bir kuş duyduğunun üzerine koyarak bir önündeki kuşa söyler ve en sonunda duyulan ses anka kuşunun tüm kuşları öldüreceğidir. Çoğu kuş umutsuzluğa kapılır ve düşer.

Son vadiye gelinmiştir en sonunda Ben vadisi. Tüm kuşların içinde bir kibir büyür. Kimse kimseyi beğenmez kimileri yolu dahi beğenmeyip değiştirmek ister.

Ve nihayet dağa ulaşırlar. Bu yolları kolay sanmayın sayın okuyucularım bu vadiler öyle vadilerdirki Bülbül dahi kanmış aşk vadisindeki güllere, papağan kıyamamış o rengarenk tüylerine halbuki onu özgürlüğünden alıkoyan demir kafeslere kapatan değil miyidi rengarenk tüyleri, kartal ağaçların dağların tepesindeki sarayını feda edememiş, baykuş değil miydi bilge olan ? Halbuki o bile bırakamamış harabe yuvasını. Hayran olduğumuz adlarına hikayeler yazdığımız o kuşlar bile bırakamamış sahip olduklarını.

Dağa ulaşan kuşlar farkederler gerçeği. Çevrelerinde Simurga dahi hiçbir şeye rastlamazlar. Ve bakakalırlar kendi bedenlerine hepsi birer Anka kuşu olmuştur. Sonra bakarlar birbirlerine tam 30 kuş kalmıştır geriye. Anlarlar Simurgdaki gerçeği. Farsça da Si 30 demek Murg ise kuş demektir. Ve geriye sadece 30 kuş kalmıştır.

Efendilerine ararken anlarlar ki efendi kendileridir. Aradıkları bilge özündedir. Çetin yollar birer deneyimdir birer tecrübedir ve onlar o çetin yolları tek tek aşmışlarıdr.  Ne cehalete düşüp düşünmeyi bırakmışlar ne aşka kapılıp yanmışlar ne de ben diyip hiç olmuşlardır. Artık anlamışlarıdır hepsi beklenilen kurtarıcı yalnızca kendileridir.

Sayın okuyucularım, bilemliyiz ki biz kendimizi kurtarmadıkça kendimize bir efendi seçip onun gelmesini bekledikçe ömrümüz beklemekle ve sonsuz gökyüzünü sadece izlemekle geçecek. Bizler küllerimizden doğmak için kor ateşlerde yanmadıkça birer esir olacağız, kendimizin esiri.  Efendide kahramanda kurtarıcıda biziz dostlar. Yıllardırkurtarıcımızın gelmesini beklediğimiz gökyüzünde uçma vaktidir. 7 vadiden geçebilmeniz dileği ile

 

 

 

Üşüyen çocuklar
Helen Yetiş

Üşüyen çocuklar

22 August 2023 16:00
Sessiz Çığlık
Helen Yetiş

Sessiz Çığlık

22 August 2023 16:01
Sosyal Medya
Helen Yetiş

Sosyal Medya

22 August 2023 16:02
Geçmiş ve Gelecek
Helen Yetiş

Geçmiş ve Gelecek

22 August 2023 16:03
Zamana yetişmek
Helen Yetiş

Zamana yetişmek

22 August 2023 16:04
Filistin'de Çocuklar Ölüyor
Helen Yetiş

Filistin'de Çocuklar Ölüyor

24 October 2023 16:36
Kibrit çöpünün hikayesi
Helen Yetiş

Kibrit çöpünün hikayesi

06 November 2023 23:39
Genç yürekler
Helen Yetiş

Genç yürekler

18 November 2023 21:44
Kabullenme
Helen Yetiş

Kabullenme

24 December 2023 22:48